Yangınlara karşı yeni umut: Gençlerin katma değerli ormanları


Yangınlara karşı yeni umut: Gençlerin katma değerli ormanları


Yangınlara karşı yeni umut: Gençlerin katma değerli ormanları


Orman Yangınlarını Önlemenin ve Ekonomiye Katkı Sağlamanın Yolu: Genç Kooperatiflerle Katma Değerli Ormanlar

Ülkemizin en büyük doğal felaketlerinden biri, her yıl tekrar eden orman yangınlarıdır. Yaz aylarında binlerce hektar çam ormanı küle dönüyor; sadece doğamız değil, ekonomimiz ve biyolojik çeşitliliğimiz de büyük zarar görüyor. Çam ağaçlarının reçineli yapısı, yangınların hızla büyümesine sebep oluyor.

Ormanlarımızda gezerken Orman Genel Müdürlüğü’nün tabelalarında sıkça rastlarız:
“Ormanı bekçi değil, sevgi korur.”

Gerçekten de ormanlarımızı korumanın yolu, onları sevdirmekten ve hayatın bir parçası haline getirmekten geçiyor. Ne kadar bekçi koyarsak koyalım, kalıcı çözüm; ormanları bir yaşam tarzı ve bir geçim kaynağı haline getirmektir. İşte bu noktada yeni bir yaklaşım geliştirmemiz gerekiyor.

Yeni Model: Yangına Dirençli ve Ekonomiye Katkılı Ormanlar

Çam ormanlarımızın arasına ceviz, zeytin, defne gibi yangına dayanıklı ve katma değerli ağaçlardan oluşan koridorlar dikilmelidir. Böylece:

  • Yangınlar çam ormanlarında kolayca yayılmadan bu koridorlarda durdurulabilir.
  • Ceviz, zeytin ve defne gibi ürünler hem tarımsal gelir sağlar hem de ihracat potansiyeliyle ülke ekonomisine katkı sunar.
  • Ormanlarımız sadece yeşil alan değil, ekonomik değer üreten alanlar haline gelir.

Bugün Türkiye, dünya defne yaprağı pazarının tartışmasız lideridir. Ancak mevcut ihracat yapımız büyük ölçüde hammaddeye dayalıdır. Eğer üretimimizi uçucu yağ, ekstrakt, kozmetik ve gıda takviyesi gibi katma değerli ürünlere kaydırabilirsek, yıllık 50–70 milyon $ olan ihracat gelirini 500 milyon $ seviyelerine çıkarmamız mümkündür.

Bu potansiyel, ormanlarımızı binlerce gencimiz için bir “ekmek kapısı” haline getirebilir. Çünkü ormanı en güçlü şekilde koruyacak olan, ormanın içinde yaşamını ve geleceğini gören gençlerimiz olacaktır.

Genç İhtisaslaşmış Kooperatiflere Yeni Bir Görev

Bu modelin en önemli ayağı gençlerimizdir. Tarım, gıda, ormancılık ve veterinerlik alanlarında eğitim almış genç mühendislerimizin oluşturacağı Genç İhtisaslaşmış Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri, bu yeni “katma değerli orman koridorlarının” hem üreticisi hem de koruyucusu olabilir.

Böylece:

  • Gençlerimiz, yalnızca geleneksel orman köylüsü mantığıyla değil, bilimsel ve modern yöntemlerle ormanların işletilmesine katkı verir.
  • Yangın riskine karşı aktif bir koruma mekanizması oluşur.
  • Üretilen ceviz, zeytin, defne yaprağı, yağ ve türev ürünler pazara kazandırılır, gençlerimize gelir sağlar.
  • Devletin sağladığı hibe ve teşvikler, kooperatiflerin sermaye havuzunda birleşerek daha güçlü ve sürdürülebilir yapılar oluşturur.

Herkesin Kazanacağı Bir Model

Bu öneri sadece bir çevre koruma projesi değil; aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınma modelidir:

  • Doğa kazanır: Yangın riski azalır, ormanlarımız çeşitlenir.
  • Gençler kazanır: İşsiz mühendisler üretime dahil olur, istihdam ve gelir sağlar.
  • Ekonomi kazanır: Yüksek katma değerli tarım ürünleri ihracata yönelir.
  • Devlet kazanır: Hem yangınlarla mücadele maliyeti azalır hem kırsal kalkınma güçlenir.

Sonuç: Üreten Orman, Korunan Doğa

Ormanlarımızı sadece çamla sınırlı görmemeliyiz. Yangına dirençli, ekonomik değeri yüksek ağaç türleriyle çeşitlendirmek, ülkemizin geleceğine atılmış cesur bir adımdır.

TARIMKON olarak önerimiz nettir:

“Ormanlarımızı gençlerimizle birlikte üretim merkezine dönüştürelim. Çam ormanları arasına ceviz, zeytin, defne koridorları dikelim. Genç kooperatifler hem ormanlarımızı korusun hem ülkemizi doyursun.”

Bu model, yangınların önlenmesinden ekonominin güçlenmesine kadar herkesin kazanacağı bir yol haritasıdır. Üstelik işsiz ziraat mühendisleri, orman mühendisleri, gıda mühendisleri için büyük bir iş ve aş fırsatı sunabilir.

Eğer mevcut mevzuat ve yönetmelikler engel teşkil ediyorsa, unutulmamalıdır ki bu kuralları yazan irade, gerektiğinde yeniden yazabilir. Gençlerimizi üretime dahil edecek bir teşvik ve hibe mekanizması kurulmalı, ormanlarımız sadece korunmakla kalmayıp her yıl canımızı, malımızı yakan yangınlardan bu modeller sayesinde kurtarılmalıdır.

Bugünlerde duyuyoruz ki, Orman Genel Müdürlüğü yangınlarla mücadele için ormanların arasına araçların geçebileceği yollar açmayı planlamaktadır. Ancak bu yöntem tek başına yeterli olmayacaktır. Yangınla mücadelede asıl kalıcı çözüm; yangına dayanıklı, aynı zamanda katma değer üretecek ağaç türleriyle geniş koridorlar oluşturmaktan geçmektedir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar