GENOMİK EMPERYALİZM: HAYATIN KODLARININ TİCARİLEŞMESİ


 

GENOMİK EMPERYALİZM
“Hayat Kodlarının Ticarileşmesi”

İnsanlık, tarihin en sessiz ama en derin sömürge dönemine girdi, genetik çağın kolonizasyonu. Topraklar, madenler, denizler paylaşıldı, şimdi sıra DNA haritalarına geldi. Bilim ilerledikçe, yaşamın en mahrem alanı olan genetik yapı, ticari bir meta haline dönüşüyor. Artık egemenlik yalnızca coğrafyada değil, biyolojik veride ölçülüyor. Genomik emperyalizm, “bilimsel ilerleme” maskesiyle yürütülen yeni bir hâkimiyet modelidir. Gelişmiş ülkeler, genetik laboratuvarları aracılığıyla dünyanın biyolojik çeşitliliğini kayıt altına alıyor.

 

Bitkilerin, hayvanların, hatta insanların genetik kodları patentleniyor.

Bir ülkenin yerel tohumu ya da tıbbi bitkisi, başka bir ülkede “biyoteknolojik buluş” adıyla tescilleniyor. Böylece yaşamın özü, genetik bilgi, mülkiyet sisteminin bir parçasına dönüşüyor.

Bu yeni sömürge biçimi, ulusal güvenliğin sınırlarını yeniden tanımlıyor.

Artık sadece toprak değil, genetik veri tabanı da stratejik savunma alanı sayılıyor. Bir ülkenin vatandaşlarının DNA verisi, sağlık sistemlerinden sigorta şirketlerine kadar birçok küresel kurumun eline geçiyor. Bu durum, “sağlık” bahanesiyle biyopolitik kontrol anlamına geliyor.
Genetik bilgi hem ekonomik hem de siyasi bir silaha dönüşüyor, biyoteknolojik casusluk çağındayız.

Gıda üretimi, sağlık sistemleri ve ilaç sanayi, bu genetik tekelin en görünür sahaları. Küresel biyoteknoloji devleri, kendi patentli tohumlarını “genetik çözüm” adıyla pazarlıyor. Oysa bu, yerel üretim sistemlerini bağımlılığa mahkûm eden bir mekanizmadır. Tohumun, ilacın, hatta insanın genetik yapısının lisansa bağlandığı bu çağda, yaşam bile kira haline geliyor.

Gerçek bağımsızlık, genetik verinin kamusal mülkiyetinde saklıdır. Bir ülke, genetik kodlarını koruyamadığı sürece, geleceğini de koruyamaz. Çünkü artık savaşlar silahla değil, gen dizilimiyle kazanılıyor.

Ve bu yeni dönemin en keskin gerçeği şudur: Genetik patentler, ulusal güvenliğin yeni sınırıdır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar