KIRSAL EKONOMİNİN KAYIP HALKASI
Üretici zincirin başında, ama kazancın dışında.
Kırsal ekonomi, bir zincir
gibidir. Bu zincirin ilk halkası üreticidir, ancak ne yazık ki kazanç
halkasının dışında bırakılan da yine odur. Bugün tarımsal üretim süreci,
değerini üreten değil, dağıtanın belirlediği bir sisteme dönüşmüştür. Çiftçi
toprağı işler, ürünü büyütür, ama kazanç zinciri tarladan değil, raflardan
başlar. Bu, üretimle kazanç arasındaki bağın kopması, yani kırsal ekonominin kayıp
halkasıdır.
Bu kayıp halkanın nedeni sadece
piyasa koşulları değil, yapısal bir adaletsizliktir. Üretici, girdi
maliyetleriyle boğuşurken, aracılar, finansörler ve büyük perakendeciler
zincirin en güçlü halkalarını oluşturur. Bu güç dengesizliği, emeği
ucuzlatırken, ürünü metalaştırır. Bugün bir çiftçi, kendi ürettiği ürünün
market fiyatını çoğu zaman ancak haberlerde öğrenebilmektedir. Çünkü fiyatın
belirleyicisi doğa değil, finansal mekanizmalardır.
Kırsal kalkınma yalnızca
üretim artışı değil, gelir paylaşımının adil hale gelmesidir. Tarımsal
destekler, çoğu zaman geçici bir pansuman etkisi yaratır, oysa asıl ihtiyaç
sistemin yeniden tasarlanmasıdır. Üretici kooperatifleri, yerel markalaşma ve
doğrudan pazarlama kanalları, zincirin kırılan halkalarını yeniden
birleştirecek araçlardır. Ekonomik zincirin tamir edilmesi, üreticinin zincirin
dışındaki değil, merkezindeki aktör haline getirilmesiyle mümkündür.
Bugün kırsal bölgelerde yaşanan
göç, sadece demografik bir kayma değil, ekonomik hafızanın da yitirilmesidir.
Toprağı terk eden her üretici, sadece bir meslek değil, bir kültür bırakır. Bu
kaybı önlemenin yolu, köy ekonomisini sürdürülebilir bir gelir modeline
dönüştürmektir. Tarım sadece gıda üretimi değil, aynı zamanda ulusal
bağımsızlığın ekonomik altyapısıdır.
Son söz: Kırsal ekonominin
kayıp halkası üretici değil, adalettir. O adalet yeniden zincire
eklendiğinde, bereket sadece tarlada değil, toplumun vicdanında da yeniden
yeşerecektir.

0 Yorumlar