AFRİKA’NIN TABAK PAYLAŞIMI: TARIMSAL KOLONİZASYONUN
HARİTASI
Gıda, artık sömürünün değil, yönetimin yeni dili haline
geldi.
Bir zamanlar Afrika toprakları
madenleriyle sömürülüyordu, bugün ise tarımsal arazileriyle. Yeni
yüzyılın en sessiz işgali, toprak satın alarak, gıda zincirini kontrol ederek
ve üretim hakkını el değiştirerek gerçekleşiyor. Artık Afrika haritası, doğal
sınırlarla değil, gıda şirketlerinin yatırım bölgeleriyle çiziliyor. Bu
modern kolonizasyon, tanklarla değil, tarımsal sözleşmelerle
yürütülüyor. Afrika’nın bereketli toprakları, küresel sermaye için yeni bir
“beslenme bankası”na dönüşmüş durumda. Her hektar arazi, bir ülkenin geleceğini
değil, bir şirketin bilançosunu büyütüyor.
Bu süreç, yalnız ekonomik değil, jeopolitik
bir stratejidir.
Çünkü gıdayı kontrol eden, nüfusu da yönetir. Küresel güçler, Afrika’yı artık
hammadde deposu değil, gıda güvenliği rezervi olarak görüyor. Çin’den
Körfez ülkelerine, Avrupa’dan ABD’ye kadar pek çok ülke, Afrika’da “tarım
kiralama” modeliyle devasa araziler elde etti.
Yerli halk, kendi toprağında işçi haline gelirken, gıda egemenliği
kavramı tarihten siliniyor.
Afrika’da tarım projeleri artık
kalkınma değil, denetim aracıdır.
Buna karşılık, kıtanın yerel
üreticileri sessiz bir direniş başlatıyor, kendi tohumlarını, kendi
pazarlarını, kendi dayanışma ağlarını yeniden kuruyorlar. Çünkü toprağın sesi
bastırılsa da, bereketin hafızası susturulamıyor.
Bugün Afrika, küresel gıda
diplomasisinin laboratuvarı haline gelmiş durumda. Bir kıtanın nasıl
doyurulacağından çok, kim tarafından doyurulacağı tartışılıyor. Bu
tablo, gelecekte tüm dünyaya yayılacak tarımsal sömürü modelinin
prototipidir. Afrika üzerinden denenen bu sistem, gıdanın
ticarileştirilmesini, toprağın finansallaştırılmasını ve insanın doğadan
koparılmasını küresel bir norma dönüştürüyor.
Tarımsal kolonizasyon,
sömürünün en kibar, en modern ve en tehlikeli biçimidir.
Çünkü toprak bir kez el değiştirirse, artık sadece ürün değil, gelecek
de ithal edilir. Afrika’nın hikâyesi, insanlığın vicdanına düşen en sessiz
çığlıktır.
Ve bu çığlık bize şunu
hatırlatıyor: Gıdaya sahip olan, dünyaya hükmeder, ama toprağını kaybeden,
tarihini kaybeder.

0 Yorumlar