YÖNETİLEN DEĞİL, YOL GÖSTERİLEN TARIM

YÖNETİLEN DEĞİL, YOL GÖSTERİLEN TARIM
Üreticiye emir değil, vizyon gerekir.

Bir ülkenin tarım gücü, sadece üretim kapasitesiyle değil, üreticinin düşünme biçimiyle ölçülür. Eğer çiftçi, kararlarını kendi aklıyla değil, sürekli emirlerle alıyorsa, o ülke üretmiyor, sadece yönetiliyor demektir. Tarım, emir-komuta zinciriyle değil, bilgi, bilinç ve vizyonla yön bulur. Çünkü toprak, baskıyla değil, anlayışla bereket verir.

Bugün kırsalda hâkim olan en büyük sorun, üreticinin yönetilen bir kitleye dönüştürülmesidir. Ne ekeceğini ne zaman sulayacağını, hatta ürününü kime satacağını bile başkalarının belirlediği bir sistemde özgür üretimden söz etmek mümkün değildir. Oysa modern tarım, çiftçinin düşünce gücüyle yenilik üretebildiği bir vizyon yönetimi sürecidir. Üretici, artık sadece emek değil, strateji üretmelidir.

Tarım politikalarının geleceği, emirlerle değil, ortak akılla şekillenmelidir. Devletin görevi üreticiyi yönetmek değil, ona yol göstermektir. Bilgiye erişimi kolaylaştırmak, kırsal inovasyonu desteklemek, kooperatifleri güçlendirmek ve dijital tarım altyapısını yaygınlaştırmak; bu vizyonun yapı taşlarıdır. Üreticiye yön değil, yönetişim modeli sunmak gerekir. Çünkü çiftçi ne kadar bilinçli olursa, ülke o kadar bağımsız olur.

Bir zamanlar Anadolu’nun her köyü birer bilgelik merkeziydi. Her üretici, doğayı okur, mevsimi sezgisel olarak yönetirdi. Bugün o sezgisel bilgelik, bürokratik kısıtlarla yer değiştirdi. Tarımda akıl zincirlenirse, verim de zincirlenir. Üreticinin potansiyeli, yalnızca özgür düşünceyle ortaya çıkar.

Tarımın geleceği, itaat eden üreticilerle değil, yön bulabilen önderlerle inşa edilir. Üretici, sadece tarlada değil, düşüncede de bağımsız olmalıdır. Çünkü toprağa atılan tohum, aslında bir vizyonun ilk cümlesidir.

Bir ülke, çiftçisini yönetirse üretir ama ona yol gösterirse, kalkınır.

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar